Nürnberg Kanunları, Nazi Almanyası’nda Eylül 1935’te uygulanmaya başlanan iki kanuna verilen isimdi: Alman Kanının ve Alman Onurunun Korunma Kanunu ve Reich Vatandaşlık Kanunu.
Alman Kanının ve Alman Onurunun Korunma Kanunu, Yahudi olan ve olmayan Almanlar arasında evliliği yasakladı, aralarındaki cinsel ilişkileri suç saydı ve Yahudilerin, 45 yaş altı Alman kadınlarını hizmetçi olarak işe almalarını yasakladı.
Reich Vatandaşlık Kanunu’nun amacı, ilk kanunun geçerli olduğu kişileri saptamaktı. Yalnızca “Alman kanından veya kardeş kandan” olanlar Almanya vatandaşı olabilirdi ve bir ırk olarak tanımlanan Yahudiler, Alman vatandaşlığından mahrum bırakılarak “devlet reayası” statüsü ile sınırlandırıldılar. Bu kanun, Yahudi kişileri, Hristiyanlığa geçmiş kişiler ve bu tür din değiştiren kişilerin çocukları ve torunları da dahil olmak üzere üç veya daha fazla Yahudi olarak doğmuş büyükanne ve büyükbabaya sahip kişiler olarak tanımlamaktaydı.
Nürnberg Kanunları, Almanya’daki tüm Yahudilerin günlük hayatlarını en temel ve mahrem açılardan etkiledi. Kanunlar, aynı zamanda Yahudilerin Alman hayatına katılımı konusunda [kümülatif radikalleştirme] olarak bilinen spontane yasaklamalardan oluşan yeni bir dalgaya yol açtı.
[kümülatif radikalleştirme: Alman tarihçi Hans Mommsen tarafından, Alman iş yerleri, profesyonel kurumlar ve hatta yerel yönetimlerin, Yahudileri Alman toplumundan dışlamak için Nazi hükümetinin talimatlarından da fazlasını nasıl yerine getirdiğini tanımlamak için oluşturulan bir terim.]